Trabzonspor Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Gözde Atasoy, Trabzonspor Dergisi’ne verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Atasoy, “Trabzonspor taraftarı olmak, ikinciliği başarı olarak kabul etmeyen anlayışın Anadolu’dan yükselen en güçlü sesi olmak demektir.” dedi. Ayrıca Trabzonspor’un hedefinin her zaman kazanmak olduğunu belirtti.
Atasoy şu iddialarda bulundu:
HAMİ VE ŞOTA’DAN FUTBOL DERSLERİ!
Çocukluğumda, ikisi de Trabzonspor taraftarı olan bir baba ve bir ağabeyim vardı. Babam Metin Atasoy, çocukluğum boyunca yönetim kurulunda görev yaptı. Bu nedenle antrenman sahalarında, deplasmanlarda ve kamplarda çok zaman geçirdim. Hala futbol oynamaktan da zevk alıyorum. Şota Arveladze ve Hami Mandıralı’dan topa nasıl vurulacağını öğrenme fırsatı bulduğum için hiç de fena değilim.
BAŞARI İKİNCİLİKLE TANIMLANMAZ!
Trabzonspor ismini duyduğumda aklıma ilk gelen şey zorluklardır. Trabzonspor taraftarı olmak dimdik ayakta kalmaktır. Bizi başarılı kılan desteklediğimiz takımdır. Zorlu olanı seçmek, direnmek ve her zaman sarsılmaz bir sevgidir. Başarının ikinci planda kalmasını reddeden anlayışın Anadolu’dan çıkan en güçlü sesi bir Trabzonspor taraftarıdır. Değerli sanatçımız rahmetli Kazım Koyuncu’nun bir zamanlar söylediği gibi, “Trabzonspor’u desteklemek, sadece o bölgenin çocuğu olmakla anlatılabilecek milliyetçi bir davranış değildir.” Trabzonspor’u en güçlüye meydan okuyan ve herkesi alt eden hayali bir kahraman olarak gördüm. Öyle bir kahramandı ki yerleşik düzeni bile devirdi.
HER YÖNETİMDE EN AZ BİR KADIN YÖNETİCİ OLMALI.
Renkleri aşık olduğum kulübün yönetim kurulunda olmak benim çocukluk hayalimdi. Trabzonspor gibi köklü bir kulübün ilk ve tek kadın yöneticisi olmak bu konuda beni oldukça gururlandırıyor. Ancak, deneyimlediğim manevi tatminin ötesinde, yönetim kurulunda kadın temsiliyetinin, Trabzonspor gibi büyük ve ilgili bir kadın taraftar kitlesine sahip bir kulüp için hayati ve son derece yararlı olduğuna inanıyorum. Bu bağlamda, bu konsepti gerçeğe dönüştürmeye yardımcı olan herkese, özellikle başkanımız Sayın Ertuğrul Doğan’a içten şükranlarımı sunmak istiyorum. Bence her yönetim kurulunda bundan sonra en az bir kadın yönetim olmalı.
KADIN VE ÇOCUK PROJELERİ.
Başkanımız Sayın Ertuğrul Doğan ile yaptığımız görüşmeler sonucunda Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak çalışmaya başladım. Ayrıca kadın ve çocuk taraftarlarımız için sosyal sorumluluk girişimleri oluşturma planı üzerinde karar kıldık.
Ligde en fazla kadın seyirciye sahip takım Trabzonspor. Kadın Komisyonumuzla işbirliği yaparak, takımımızı sarsılmaz bir şekilde destekleyen kadın taraftarlarımızla daha güçlü bağlar kurmayı umuyoruz. Kadın taraftarlarımızın yanı sıra gençlerle de çalışmaya başladık. Hem Trabzon doğumlu hem de diğer şehirlerde yaşayan genç taraftarlarımızı Trabzonspor’a daha bağlı hale getirecek etkinliklere ev sahipliği yapmak istiyoruz. Amacımız Trabzonspor’un azim ruhunu istikrarlı bir şekilde sürdürmek ve takım ile taraftarları arasındaki ilişkiyi derinleştirecek projeler üretmek.
Futbol ekonomisi ve spor sektörü.
Medyada on beş yıldır çeşitli rollerde çalıştım. Ana haber spikeri olarak, spor yorumcusu olarak başladığım televizyon kariyerime devam ettim. Spor sektörü ve futbol ekonomisi hakkında sunumlar oluşturdum ve sundum. Türkiye’deki medya ve spor basınının nasıl işlediğini görerek bilgi edinme fırsatı buldum. Ayrıca kulübümüzün basın ve halkla ilişkiler görevlisi olarak görev yapıyorum. Yerel ve ulusal medyamız arasındaki tartışmaları ilerletmek, Trabzonspor kulübünün haklarını tüm platformlarda güçlü bir şekilde korumak ve Trabzonspor’un itibarını artıracak girişimler yaratmak için her türlü çabayı gösteriyoruz.
EN BÜYÜK İLHAM KAYNAKLARIM
Bu göreve seçilmeden önce iyi bir Trabzonspor taraftarıydım ve görev sürem sona erdiğinde iyi bir Trabzonspor taraftarı olmaya devam edeceğim. Bugün renklerine aşık olduğum kulübe hizmet etme fırsatına sahip olduğum için heyecanlıyım. En büyük motivasyonum, kendi eğitimim, uzmanlığım, iş deneyimim ve dünya görüşüm çerçevesinde Trabzonspor’u destekleyebilmek.
PRENS ŞEHRİNDE ÇALIŞAN BİR TAKIM Olağanüstü doğal güzelliği, zengin kültürel mirası ve yetiştirdiği sanatçı ve politikacı nesilleri nedeniyle Trabzon “Prensler Şehri” olarak anılır. Trabzonspor, bence, tüm gücünü ruhu olan bir şehir takımı olmasından alır. Trabzon dışındaki milyonlarca insanın kalbinde, harikalar yaratan bir kulüp olarak yerimiz vardır. Rakiplerinin büyük bütçelerine karşı, Trabzonspor emek takımıdır. Trabzonspor’un kuruluşundan bu yana Türk futbolunun bir devrim geçirdiğini düşünenlerdenim. Trabzonspor’da futboldan daha fazlası var. Şampiyonluklarıyla tüm Anadolu’nun sevgisini kazanmış ve öncü Anadolu takımlarının sembolü olmuştur. Trabzonspor’u desteklemek bir yaşam biçimidir. O hafta Trabzon’dan olmayan Trabzonspor taraftarlarının ve şehrin tutumunu belirleyen unsurdur.
EKONOMİNİN ZİRVESİNDE VE SAHADA.
Bir taraftar olarak en sevdiğim anım, dünyanın dört bir yanındaki insanların hayranlıkla izlediği şampiyonluk kutlamalarımızdır. O gün kırk beş bin taraftarımızla birlikte olmak paha biçilemezdi. Şenlikler denizde başladıktan sonra, binlerce seyirci bugün bile beni heyecanlandıran görsel bir şölen için meydanda toplandı. En büyük dileğim bu zevkleri tekrar yaşamak. Şüphesiz, bu yönetim ve ondan sonra gelenler altında sahada ve ekonomik olarak zirvede olmak için sürekli olarak kararlı adımlar atıyoruz.