Ekonomist Mahfi Eğilmez, yakın zamanda kişisel web sitesinde yayınlanan bir makalede, Fenerbahçe’nin baş antrenör İsmail Kartal ile yollarını ayırma ve yerine José Mourinho’yu getirme kararına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Kulübe açık mektup şeklinde yazan Eğilmez, bu hamleyi büyük bir yargı hatası olarak nitelendirdi ve takımın yönetimi ve yaklaşımındaki daha geniş sorunları özetledi.
Eğilmez, erkek futbolunun hem Türkiye’de hem de dünyada en önemli ve en çok takip edilen spor olması nedeniyle önemini vurgulayarak başladı. Bu alandaki sürekli düşük performansın, kulüp içindeki diğer sporlardaki başarıları gölgeleme eğiliminde olduğunu savundu.
Fenerbahçe’nin 2013-2014 sezonundaki son lig şampiyonluğundan bu yana liderlikte sürekli bir dönüşüm yaşandığını belirtti. Kulüp, o zamandan bu yana geçici olanlar da dahil olmak üzere 17 farklı baş antrenör atadı ve antrenör başına ortalama yedi ay görev süresi oldu. Eğilmez’e göre bu sık sık yaşanan değişim, özellikle birçok yabancı teknik direktörün Türk futboluna tam olarak uyum sağlama veya kulübün dinamiklerini anlama şansı bulamadan görevden alınması nedeniyle ciddi bir istikrarsızlık sorununu ortaya koyuyor.
Eğilmez, özellikle İsmail Kartal’ın gönderilmesi kararını kınadı. Eleştirisinin sonradan yapılmış olmadığını, önceki sezonun sonunda Kartal’ın devam etmesi için savunuculuk yaptığını açıkladı. Taraftarların bazı memnuniyetsizliklerine rağmen Kartal, sınırlı kaynaklarla takdire şayan sonuçlar elde etti. Eğilmez, Kartal’a Mourinho ile aynı finansal ve yapısal destek verilmiş olsaydı Fenerbahçe’nin bu yıl lig şampiyonluğunu garantileyebileceğine inanıyor.
Ayrıca kulübün, özellikle hakemler ve Türkiye Futbol Federasyonu olmak üzere dış güçlerin Fenerbahçe’ye karşı komplo kurduğu anlatısını yayma eğilimini eleştirdi. Bazı hakemlik hatalarının yaşandığını ve maç sonuçlarını etkileyebileceğini kabul ederken, takımın bu sezonki genel performansının genel olarak zayıf olduğunu vurguladı. Birkaç maç dışında, futbolun kalitesi beklenen seviyede değildi.
Eğilmez’e göre, sürekli olarak dış etkenleri suçlamak, takım içinde zararlı bir kültür yarattı. Bu, oyuncuların ve koçların işler ters gittiğinde sorumluluktan kaçınmalarına olanak tanıyor. Kendi hatalarını analiz etmek ve geliştirmek için çalışmak yerine, kayıpları haklı çıkarmak için bu anlatıya geri dönüyorlar. Bu eğilimin yalnızca Jorge Jesus döneminde değil, Mourinho döneminde de devam ettiğini, hatta belki daha da belirgin bir şekilde devam ettiğini belirtti.
Eğilmez, kulübün liderliğine bu suçlamayı başkasına atma zihniyetine son vermeleri tavsiyesinde bulunarak sözlerini tamamladı. Yönetimi günah keçisi ilan etmeye karşı kararlı bir duruş sergilemeye ve bunun yerine özeleştiri ve sorumluluk kültürünü beslemeye çağırdı. Dürüst bir düşünce ve iç başarısızlıkları ele alma isteği olmadan, kulübün aynı hataları tekrarlamaya devam edeceğini uyardı.